GAZİLER GÜNÜ

19 EYLÜL GAZİLER GÜNÜ NEDİR ?

Tarih boyunca hür ve bağımsız yaşamış Türk milleti, işgal ve esarete alışık olmayan asil ve büyük bir millettir. Bu nedenle tarihinde bu uğurda çok savaş yapmış birçok insanını Şehit ve Gazi vermiştir.

Her Türk de bu onurlara kavuşmak için vatanı, milleti, bayrağı, milli marşı, soydaşları ve kutsal değerleri için savaşır. Çünkü milli hasletimizde olan bu duyguların, Türk ulusu ve her bireyi için vazgeçilmez bir anlamı ve önemi vardır. Eski Türk destanlarında özellikle savaş sahalarında yüceltilen ALP’ler Türklerin İslamiyet’i kabulü ile kolaylıkla Gazi diye isimleşmiştir. Yeni bir inançla hareketlilik kazanan Türk Milleti Müslüman Türk devletlerinin de kurucusu olmuştur.

Türklerin İslamiyet’i kabulü ile İslam’ın gaza inancı ve Türklerin Alp’lik ruhu, cihat yolunda birleşerek kaynaşmıştır. Nitekim bundan sonra cihat eden Müslüman Türklere Alp, Gazi ya da Alperenler denilmeye başlanmıştır. Alp: Kahraman, cesur, yiğit, zorlu anlamlarında, eski ve yeni Türk lehçelerinde kullanılan bir kelimedir. İsim veya unvan olarak da kullanılır.

Bu kelimeye Orhun Kitabelerinde, Dede Korkut’ta, Uygur Alfabesinde, Kutadgu Bilig’de, Divan-ı Lügat-it Türk’te; Alp Tigin, Alp Tuğrul, Alp Kutlug, Alp Er Tunga, gibi pek çok şekillerde rastlanmaktadır. Türkler Alp kelimesini Müslüman olduktan sonra da kullanmışlardır.

Gazi: Devletin bağımsızlığı, milletin egemenliği yolunda oluşturulan gerekli harekete katılıp canını ortaya koyup, görevini yapıp sağ kalan insana Gazi, bu yolda ecelle kucaklaşana Şehit denir. Gazi, vatan sevgisinin sembolüdür. Şehit ve Gazi, toprağı vatan; insanı ulus yapan değerlerdir. Türk Milleti, "ölürsem Şehit, kalırsam Gazi" inancı ile tarihte büyük zaferler kazanmıştır, son olarak bir ölüm-kalım savaşı olan İstiklâl Harbi'de bu inançla kazanılmıştır. Ülkemizde Gazilik unvanı devlet tarafından verilir.

Türk ulusu için, “şehitler nurlanmış” ve “gaziler onurlanmış” kişiler demektir. Bunların en başında da; Başkomutan, Gazi, Mareşal ve Ulusal önderimiz Mustafa Kemal Atatürk gelmektedir. 19 Eylül Günü, Atatürk’e 1921 yılında Mareşallik rütbesi ile Gazilik unvanının verildiği gündür ve yurdumuzda her yıl 19 Eylül “Gaziler Günü” resmi olarak kutlanmaktadır; 19 Eylül Gaziler Günü diğer bir deyimle “Kahramanlık Günü” olarak da kutlanmaktadır. Mustafa Kemal’e Gazilik unvanı veren ilk TBMM’de Gazi bir meclistir. Milli mücadele meclisten yönetilmiş, Gazi meclisin düzenli orduları İnönü Savaşlarıyla başlayan, Büyük Taarruzla sonuçlanan zaferlerini bir zamanlar uç bölgesi olan ve ilk gaza hareketlerinin yapıldığı yerlerde kazanmıştır.

Gaziler ! Alp’ler, Alperenler…. Sizler Türk devletlerinin temel taşsınız. Anadolu’nun tapusunu alan Alparslan, Osmanlı Beyi Ertuğrul Gazi, Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu Osman Gazi ve Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk bunlara en iyi örnektir. Yedi düvel bilir ki '' Her Türk Asker Doğar '' Onun için bu millet gazi bir millettir. Tarihe baktığımızda bütün kaynaklar Türk’ün cesaretini ve kahramanlığını anlatır.

19 Eylül; Kurtuluş Savaşımızda, Kore’de, Kıbrıs’ta savaşan Mehmetçiklerimiz, 15 Temmuz gecesi gerçekleştirilen hain darbe girişiminde Gazi olan kahraman insanımız ile Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milletinin bölünmez bütünlüğü uğrunda vatan hainlerine karşı kahramanca mücadele eden asker, polis ve sivil bütün Gazilerimizin onur günüdür.

Onun İçin bu gazi millet hala; "Osmanlı'nın artığısınız dediklerinde kahroluyorum" diyen Kerküklü ninenin; "Bizi kimlere bırakıp gidiyorsunuz?" diye haykıran Şamlı dedenin; Türkiye için dua etmeden seccademi kaldırmam" diyen Bosnalı teyzenin; "İki patik ördüm, köyüme ilk gelen Türk askerlerine vereceğim" diyen Ahıskalı gelinin; Ordumuza katılmak için ceketini satan Pakistanlı gencin; Şehadet parmağını İsrailli askerlere uzatarak, "Bir gün gelecekler" diye ağlayan Gazzeli çocuğun... Baykal'ın, Hazar'ın, Tuna'nın, Fırat'ın ve Nil'in... Aras nehrinin,Ağrı Dağının, Türkmen dağının,Apşeron'un, Elbruz'un ve Erciyesin... Erbil'in,Halep'in, Ahlat'ın,Urumçi'nin, Fergana'nın ve Tebriz'in...Arakan’ın.Velhasıl-ı kelam... Yürek bohçasında bize dair ağıt ve umut taşıyan her yerin, her sesin, herkesin umududur"

Şahikalar üstünde meydan okur bu erler,

Yaklaşacak düşmana mezar olur bu yerler,

Bağlayamaz bir kuvvet bu kasırga milleti,

Tarihlere sorun ki bize “Ölmez Türk” derler.